
Sağlık sektörünün hizmet sunum biçiminden dijitalleşme adımlarına, hekimlerin çalışma haklarından özel sağlık kuruluşlarının tanıtım sınırlarına kadar birçok alanda değişiklik getiren 21 Temmuz 2025 tarihli torba yasa, sektörde bir yeniden yapılanma sürecini başlatmış durumda. Özellikle sağlık turizmiyle iç içe çalışan kuruluşları, bu değişiklikleri sadece birer yasal madde olarak değil, aynı zamanda hizmet modellerini etkileyen stratejik başlıklar olarak görmesi gerekiyor.
Hekimlere En Fazla İki Özel Kurumda Çalışma Hakkı
Yasanın en çok dikkat çeken düzenlemelerinden biri, 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinde yapılan değişiklikle geldi. Daha önce “birden fazla” yerde çalışabilen tabipler için artık “en fazla iki” özel sağlık kuruluşunda çalışma hakkı tanımlandı. Aynı düzenlemede yapılan eklemeyle birlikte, kamu sözleşmesi olsun olmasın, tabipler ile diş tabipleri ve uzmanlar özel sağlık kuruluşlarında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/a maddesi kapsamında sigortalı olarak çalışabilecek. Bu durum, kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesini hedeflerken; özellikle sağlık turizmine hizmet veren kuruluşların hekim istihdamında kurumsal ve denetlenebilir yapılar kurmasını zorunlu kılıyor. Klinikler açısından bakıldığında, kadro planlamalarında sigorta uyumuna dikkat etmek ve sözleşme sayılarını düzenlemek artık yalnızca tercih değil, yasal bir yükümlülük hâline geldi.
Tanıtım Faaliyetlerinde Yeni Sınırlar ve Dijital İçerik Kısıtlamaları
Tanıtım faaliyetlerine ilişkin getirilen sınırlandırmalar ise doğrudan sağlık hizmetlerinin dijital ortamlardaki görünürlüğünü ilgilendiriyor. 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun ek 11. maddesine eklenen yeni fıkrayla birlikte, özel sağlık kuruluşlarının tanıtım ve bilgilendirme sınırını aşan reklam niteliğindeki faaliyetleri açıkça yasaklandı. Yeni düzenlemeye göre bir sağlık kuruluşu yalnızca adresi, iletişim bilgileri, çalışma saatleri, hasta kabul ettiği uzmanlık dalları, kadrosundaki sağlık profesyonellerinin akademik ve mesleki unvanları ve koruyucu sağlık bilgileriyle sınırlı içerikler sunabilecek. Bu sınırları aşan, yanıltıcı ya da haksız rekabet yaratan faaliyetlerde bulunan kuruluşlara ise bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin %2’sine kadar, ancak en az yüz bin Türk lirası tutarında idari para cezası uygulanacak. Sağlık hizmetlerinin bir “ürün” gibi pazarlanmasının önüne geçmeyi amaçlayan bu madde, özellikle sosyal medya ve dijital reklam üzerinden hasta kazanımı sağlamaya çalışan sağlık turizmi aktörlerinin içerik stratejilerini gözden geçirmesini gerekli kılıyor.
Lisans ve Ruhsatlar İçin Ücretlendirme ve Açık Artırma Sistemi
Yatırım süreçlerini ilgilendiren en önemli değişiklik ise MADDE 57 ile birlikte yürürlüğe girdi. Artık Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar tarafından verilen ruhsatlar, sertifikalar, permi belgeleri gibi dokümanlar için iki milyon Türk lirasını geçmemek üzere belirlenen tarifelere göre ücret alınabilecek. Ayrıca hastane açma veya belirli bir hizmeti verme hakkı sağlayan lisanslar açık artırma ile belirlenecek bedel karşılığında verilecek. Bu sistem, lisansların planlı şekilde dağıtılmasını sağlarken; sektöre girmek isteyen yatırımcıların mali planlamalarını daha öngörülebilir kılacak. Elde edilen lisans gelirlerinin %75’i, ülkemizin sağlık turizmini dünyaya tanıtmakla görevli olan Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ)’a aktarılacak.
Hasta Onam Süreçlerinin Dijitalleşmesi ve E-İmza Dönemi
Bir diğer dikkat çeken başlık ise hasta onam süreçlerinin dijital ortama taşınmasıyla ilgili. 1219 sayılı Kanun’un 70. maddesine eklenen yeni fıkra sayesinde, artık hasta muvafakatnameleri biyometrik yöntemlerle, mobil cihazlar ya da e-imza uygulamalarıyla elektronik ortamda alınabilecek. Bu yenilik, özellikle yurt dışı hastalarıyla ön görüşme yapan sağlık kuruluşlarının, onam belgelerini daha hızlı ve hukuka uygun şekilde dijitalleştirmesinin önünü açıyor. Bu sistemin usul ve esasları ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) uygun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenecek. Düzenlemeye aykırı hareket eden sağlık kuruluşlarına 250 TL idari para cezası uygulanacak olması, tüm kuruluşların hasta iletişim süreçlerinde dijital uyumlarını artırmalarını zorunlu kılıyor.
Genel Değerlendirme
Yeni torba yasa ile getirilen düzenlemeler, sağlık turizmi sektörünü yalnızca yasal uyuma zorlamıyor; aynı zamanda sektörel kimliğini yeniden tanımlamaya itiyor. Bu değişikliklerin etkilerini yalnızca mevzuat açısından değil, hizmet stratejileri, hasta ilişkileri ve uluslararası rekabet gücü bağlamında ele almak gerekiyor.
Olumlu yönlerden bakıldığında, hekimin sigortalı ve kurumsal yapılar içinde çalışmasının zorunlu hale gelmesi, uluslararası hastalar için “güvenli hizmet” algısını pekiştirecek; denetimle desteklenen bu yapı, etik standartların yükselmesini sağlayacaktır. Ayrıca dijital onam sistemlerinin devreye girmesi, özellikle yurt dışı hastalarla yapılan ön görüşmelerde hız ve güvenlik açısından büyük bir avantaj sunacaktır.
Ancak bu reformlar, özellikle küçük ve orta ölçekli klinikler açısından bazı uyum süreçlerini beraberinde getirebilir. Hekim çalışma hakkının iki kurumla sınırlandırılması, özellikle doktor havuzunun sınırlı olduğu bölgelerde planlama konusunda dikkatli ve önleyici adımlar atılmasını gerektirebilir. Benzer şekilde, tanıtım faaliyetlerine getirilen sınırların dijital pazarlama alışkanlıklarını değiştireceği açıktır. Bu durum, yıllardır sosyal medya üzerinden hasta iletişimi kuran sağlık turizmi firmalarının stratejilerini yeniden şekillendirmesini zorunlu kılmakla birlikte, içerik üretiminde etik, bilgilendirici ve farkındalık odaklı yaklaşımların öne çıkmasına da zemin hazırlayabilir. Bu geçiş sürecinde hasta sayılarında kısa vadeli dalgalanmalar yaşanması mümkündür.
Lisansların ücretli ve açık artırma usulüyle verilmesi ise pazara yeni girecek yatırımcılar için ciddi bir mali eşik oluşturabilir. Bu noktada sektörün devlet destekleriyle bu geçişi daha sürdürülebilir kılması kaçınılmazdır. Aynı zamanda elde edilecek gelirlerin USHAŞ üzerinden sağlık turizmine aktarılması, doğru planlama ile sektöre uzun vadeli güç kazandırabilir.
Sonuç olarak, bu torba yasa sadece bir uyum süreci değil; sağlık turizminde “yeniden pozisyon alma” sürecidir. Kliniklerin sadece kurallara uyması değil, bu kuralları bir kalite zeminine dönüştürmesi gerekmektedir. Alanya gibi sağlık turizmi açısından öne çıkan bölgeler için bu dönem, kısa vadede zorluk barındırsa da uzun vadede itibar, kalite ve sürdürülebilirlik açısından fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatları değerlendirmek ise sektör paydaşlarının çevikliği ve vizyonuyla mümkün olacaktır.
24 Temmuz 2025 Perşembe Yayınlanan Resmi Gazetenin sitesine gitmek için tıklayın
24 Temmuz 2025 Perşembe Yayınlanan Resmi Gazeteyi indirmek için tıklayın
Kaleminize sağlık, başarılar dilerim.
Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederiz. Sağlık turizmindeki gelişmeleri takip etmek için sizin gibi bloglara ihtiyacımız var.